Ay Dede'den 🌛 Astrolojiye Yolculuk♓

   
        Küçüktüm.. Camdan bakıp ay dedenin ne zaman beni görmeye geleceğini, benim ona ne zaman el sallaya bileceğimi saatlerce sorup dururdum anneme. Gece gündüz kavramını algılayabilmem, yıldızların bana göz kırptığını hayal etmem ile gerçekleşti. Yıldızlar tüm gökyüzünü kaplıyor, ay dede bazen bulutların ardında bana gözükmeden uyuyordu. Bu gece demekti.. Ay dede bazen saklansa da yıldızlar hep oradaydı. Öyle ki bazı geceler gökyüzünde adeta dans eder gibi coşkuyla kümeleşiyorlardı ve ay dede farklı şekillere bürünüp onları izliyordu. İçim pır pır pencereden bakıp,  küçücük yüreğimde tuttuğum kendi çapımda olan sırlarımı onlarla paylaşmak en büyük tutkum haline gelmişti.

        Büyüdüm; ama yıldızlardan asla vazgeçmedim. İlkokulda hayat bilgisi derslerinden birinde benden büyük, hayalime bile sığdıramadığım uçsuz bucaksız, bir o kadar özgür, bir o kadar da sistematik 'EVREN' in varlığıyla karşılaşmış ve şaşkına dönmüştüm. Bu kadar muntazam, bir saat gibi tıkır tıkır hiç sekmeden çalışan bir şey nasıl olabilirdi? Gezegenlerde neydi? Tüm insanoğlu benim gördüğüm yıldızları dünyanın neresinde olursa olsun görebiliyor muydu? Acaba kaç çocuğun sırları ile doluydu evren?  Sanki biraz kaygıya kapılmış ve yıldızların sadece benimle konuşmadığını düşünüp biraz da gökyüzüne kırılmıştım. O gün okuldan nasıl eve gitmek için can attığımı dün gibi hatırlıyorum. Babamın yanına koşup, zamanın meşhur Ana Britannica Ansiklopedisinden (tabi o zaman internet denen icat ülkede yok😊 )gezegenleri bana bulmasını ve öğretmesini istemiştim. Nedendir bilinmez çocuk aklımla en çok Mars'ı sevmiştim. Rengi kızıldı ve adını Roma Mitolojisindeki Savaş Tanrısından almıştı. Yunan Mitolojisinde ki karşılığı Ares'ti. 

         Yaşım ilerledikçe hayatın doğal akışı içinde yıldızlar ve ay dede ile olan arkadaşlığım tabi ki son bulmuştu ama; gezegenlere olan ilgimi ve merakımı hiç kaybetmemiştim. Ve bu ilgi beni astroloji yolculuğumun kapısına getirdi. Kapıyı çaldım ve eşikten içeri adımımı attığımda; Ay Dede ve Mars beni kucakladı.. O gün anladım ki çocukluk rüyalarımdan, hayallerimden hiç vazgeçmemiştim ve  apayrı bir dünyanın keşfine hoşbulmuştum.

Hayallerinizden vazgeçmemeniz dileğiyle, 

Gizem Ares

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Chiron'unuzu Keşfedin ve Şifalanın

Küçük Bir Transit Hikayesi